ah şu biz ve büyüklerimiz

Enteresan bir degisim yasıyoruz. Aslında bu degisimi bizden ziyade, evlatlarıyla aralarına ucurum girmis ailelerimiz yasıyor.  Her gecen gun cocuklarının dunyalarından biraz daha farklılasıyorlar, bu da onları biraz daha yalnızlaştırıyor. Buna tanık olmak bile ürpertici.Sadece kendi ailemde degil,bir iki istisna haricinde tüm yakın cevremde gordugum bir durum bu.

Benim cocuklugumda, yasadıgım yer olan zonguldakta aileler cok sık bir araya gelir,herkes cocuklarını da getirir, hem cocuklar icin hemde aileler icin bir sohbet ve tanısma ortamı dogardı.her hafta en az birkez olurdu bu. Aileler icin cevre,ticaret,vb.. imkanlar genislerdi, cocuklar icinse oyun alanları. Ancak simdi geriye donup baktıgımda, gerek biz buyuyup genclesen cocukların farklı seylere ilgi duyması, gerekse ailelerin cocuklara daha cok ozgurluk tanıma bahanesiyle,aileler arası bagları bir kenara bırakalım, aile ici baglar bile buyuk bir ölcüde geriledi.Bunun sebebi sayısızdır elbette, bireyselleşen toplum,nesiller arasındaki gundelik ucurumlar gibi bircok sey bulabiliriz. Sebebi her ne olursa olsun, bunun soyle bir etkisi daha var ki hic hosuma gitmeyen bir etki bu:

neslimiz ailesinden uzaklastıgı gibi, ailesiyle yaşıt insanlardan da uzaklasıyor. onların sohbetinden, muhabbetinden,tecrübelerinden, yaslanmışlıklarından, sikayetlerinden ve heyecanla titrettikleri anılarından…hepimiz uzaklasıyoruz gun gectikce. onlardan uzaklasıyoruz ve bilmiyoruz ki aslında onlara her gecen gun daha cok yaklasıyoruz. onların bugun bir oda ötesinde uzaklık cektigi evlatlarından birisiyiz sadece. belki bir araya gelip oturup iki laf edemedigi evladıyız,torunuyuz,yegeniyiz onların. kücük bir eksigimiz, ihtiyacımız olsa, günün mahşeri telaşesi icinde akıllarından düşüremedikleri evladıyız onların. ve onlar, bizim mahserimizde kendilerine zaman ayırmadığımız, oturup iki dakika dua bile edemedigimiz buyuklerimiz.bugunlerde de ne kadar yogunuz ah,bir rahatlasak da sevindirsek onları diye vicdanımızı akladığımız buyuklerimiz. bugunlerde bu buyuklerimiz muhtemelen anadolunun dört bir koşesinde, ya evlerinde emekliligin can sıkıcı tadını alıyorlar, yahut bir kahve koşesinde kan kırmızısı caylarını, yanlarında evlatları,yada evlatları yerine koyabilecekleri gençler olmadan, kafa kafaya yudumluyorlar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.