Dinsizliğin Yeni Dini : Scientology Gerçeği

Az önce kütüphanemde gözüme L ron Hubbard’ın Dianetics adlı kitabı ilişti yine. Kilise kursunu tamamladıktan sonra yazdığım aşağıdaki yazı aklıma geldi, tekrar paylaşmak istedim.  Çünkü kilise ve felsefe insanlara çok süslü geliyor ve olur da belki birisi bu yazıya rast gelir de olayın içyüzünü bir nebze olsun öğrenebilir.

Buffalo Scientology Kilisesi
Buffalo Scientology Kilisesi

Selamların en güzeliyle selam olsun.Öncelikle uzun bir yazı olduğu için üzgünüm. Geçtiğimiz yaz Sekuler yeryüzü düzeni hakkında (Yeni Masonik Düzen de diyebiliriz) küçük çapta bazı noktalar müşahede edebilme fırsatı yakaladım. Yeni yeni çıkış noktası USA olan fikir akımları ortaya çıkıyor(Genellikle Kişisel Gelişim ve Humanizm Sevdası ile ilgili). Bunlar Kızıl Rüzgar ile birlikte despot rejimlerin yaptıkları uygulamaların aynısını ,bugün eğitimsiz beyinleri etkilemek ve kuşatmak suretiyle gerçekleştiriyorlar. Bunlardan benim karşılaştıklarım Secret ve Scientology gibi oluşumlar.

New York’ta kaldığım zaman süreci içerisinde hem kişisel ilişkilerimi geliştirmek hemde onları tanımak amacıyla Scientology Kilisesine gittim. İlk olarak bir alışveriş merkezinde DIANETICS adlı kitaplarını tanıttıkları stantta değerli Scientologistlerle tanıştım. Kitabı ilk defa görmüştüm, Stantta tanıştığım bayan görevli eski başkan Ronald Reagan ‘ın kuzeni olduğunu iddia ediyordu(hala ne kadarı doğru bilmiyorum ancak soyismi tutuyordu ). Soylediklerine göre Insanın Ruhsal Sağlığı hakkında L. Ron Hubbard isimli yazar tarafından kaleme alınmış. Hubbard , beynin yapısını incelemiş ve kendilerince bazı keşiflerde bulunmuş beyin üzerine. Ve bu şekilde Scientology isimli YENİ DİN ortaya çıkmıştı. Bende hazır bütün bunları duymuşken , ilişkili olduğunu düşündüm ve Dr. Muhammed Bozdağ’ın Ruhsal Zeka isimli eserinden bahsettim kendisine. Muhabbet muhabbeti açtı ve nihayetinde hafta sonu yapacakları toplantıya davet etti beni pek değerli Scientologist kardeşim. Bende iletişim bilgilerini aldım ve daha sonra haber vereceğimi söyledim. Uzatmayayım, akşam yemeğine gittim. Scientology Kilisesini buldum büyük bir toplantıydı. Akşam yemeğinden sonra gösterim oldu . Bu gösterimde aklın hayalin duracağı derecede lüks yaşam koşullarından bahsediliyor, eğer Scientology Dini seçilirse kişilerin dünyanın en lüks yaşam koşullarına ulaşabileceği simulasyonvari bir sunumda anlatılıyordu.Havaiiden Karaiplere tatil gemilerinden dünyanın görebileceğiniz en lüks apartmanlarında oturma sefahatine kadar herşeyi sunuyorlardı insanlara. Nefislerini dünyaya satıp, değişecek o kadar çok umutsuz var ki USA ‘de o insanları bunlarla kandırmak hiç de zor değil demekki. Sunum bitiyor ve ben onları yakından tanımak için para karşılığı birhaftalık kurslarına gidiyorum.

Kilisenin içerisi, fuaye alanı
Kilisenin içerisi, fuaye alanı

Bu bir hafta içerisinde ‘ Beyin Nasıl Çalışır’ sorusunun cevabını bulmaya da odaklanmıştım. Kısaca birhaftada öğrendiğim şu: İnsanın beynini iki mekanizma kontrol ediyor , active ve reactive mind olarak adlandırılan mekanizma. Active Mind , bilinçli olarak yaptığımız hareketleri kontrol ediyor ve yönetiyor. Reactive Mind ise bütün korkuların,kötülüklerin ,çekincelerin….vs… kaynağı olarak tanıtılıyor ve insana Reactive Mind’ın etkisinden kurtulmanın yollarını (!) öğretiyorlar. Bu zaman dilimi içerisinde , izleme odasına girdim.Kapkaranlık bir odaya yalnız başına girdim ve gözümün önünde koskoca bir ekrandan başka birşey yoktu. Scientology’nın tanıtımını ve insana karar verdiren aşamasını izledikten sonra tekrar kursa döndum. (İtiraf etmeliyim ki inanılmaz derecede etkileyici bir belgesel ve sistem oturtmuşlar.)

İşin ilginç kısmı Scientology Kilisesi kendilerini YENİ BİR DİN olarak görüyorlar ve öyle tanıtıyorlardı. Anlayamıyordum NEDEN YENİ BİR DİN ?

Dianetics felsefesine göre, dünyaya uzaydan gelmiş insanın, evrimsel parçaları... Scientologistler ayrıca reenkarnasyona inandıklarını da söylüyorlar. Ama aynı zamanda deneysel bir gerçek olan big bange de inanabiliyorlar. Kısacası, çıkış yolu nedir onlarda bilmiyorlar, tek bildikleri şey Türkiyede bazı gazetecilerin yaptığı gibi istihbarat deyimiyle dünyanın fabrikatorlüğünü yapmak. Yani akılları bulandırmak ve gerçeğe dair kuşku oluşturmak. Tek yapabildikleri bu. Malesef çok da başarılılar.
Dianetics felsefesine göre, dünyaya uzaydan gelmiş insanın, evrimsel parçaları… Scientologistler ayrıca reenkarnasyona inandıklarını da söylüyorlar. Ama aynı zamanda deneysel bir gerçek olan big bang’e de inanabiliyorlar. Kısacası, çıkış yolu nedir onlarda bilmiyorlar, tek bildikleri şey Türkiye’de bazı gazetecilerin yaptığı gibi istihbarat deyimiyle dünyanın fabrikatorlüğünü yapmak. Yani akılları bulandırmak ve gerçeğe dair kuşku oluşturmak. Tek yapabildikleri bu. Malesef çok da başarılılar

Haç’ın dışında iki adet üçgenden oluşan davutyıldızından bozma bir simgeleri vardı. Bu simge gördüğümde bende birşeyler uyandırmıştı tabii. Ama bildiklerimden emin olamıyordum.Ve kursun ikinci günü onları zorlamaya karar verdim. Soru soracaktım , alacağım cevaplar beni tatmin edebilirdi. Ertesi gün gittiğimde felsefelerinin başlangıcıyla ilgili sorulara başladım , ama birşeyler tersti. Her saniye ‘birsorunun olursa gel,çözelim ‘ diyen kilise yetkilileri sanki sorulardan kaçıyorlardı. Hiçbiri mantıklı cevaplar veremediler. Hatta bir çoğu neden bahsettiğimi anlamayacak kadar cahildi. Bu durum başka soruları da beraberinde getiriyordu. Bu insanlar burda ne yapıyorlardı?

Akşam yemeğindeki gösterimde birşey öğrenmiştim. Tabii bu sorunun cevabını arıyordum ve tevafuken orda karşılaşmıştım. Nereden geliyordu bu değirmenin kaynağı ? Amerikadan, Africa da ismini bile duymadığım ülkelere kadar yayılmış Scientology kilisesi bu kadar kısa sürede 1960-70 lerden sonra nasıl bu kadar hızlı yapılanmıştı ? Yanıt gecikmedi. Aynı gösterimde meşruluklarını kanıtlamak için UNICEF ,UN (Birleşmiş Milletler) gibi Uluslararası organizasyonlardan fon aldıklarını ve onların boyunduruğu altında bu işin düzenlendiğini anlatıyordu. İşte bu yeterli bir cevaptı.

Kursta yaptığım tek şey kitap okumak ve bana ayrılan öğretmenle konuşup tartışmak olmuştu.Bu yüzden
sıkılmıştım. Kursun son gününe ‘kimilerinin BEYİN YIKAMA olarak adlandırabileceği terapiyi bırakmıştım. Ve son gün Kursa gitmedim. Kilise son gün gidip kursu tamamlamam için iki haftada nerdeyse 8-9 defa eve posta göndermişti.Bir okadar da e-mail aldım. Nerdeyse her gün farklı kişiler çağırıyorlar ve kursu tamamlamamı istiyorlardı. Tabii ki icabet etmedim bu davete.

Bilmiyorum acaba son gün gitseydim bende bir Scientologist olurmuydum ama şurası bir gerçek ki Dünyada Kötülüğü Organize Edenler bir an bile nefes almıyorlar. Bu da bizim sorumluluğumuzu arttırıyor, Ahir Zaman’da dünyada olmak muazzam bir ayrıcalık.Tabii Mevlana talebeleri için. Mücahede ve Mücadelede bu kadar açık bir savaş ortamı bir Asr-ı Saadette mevcuttur birde Ahir Zamanda herhalde.

İnsanlar arası ilişkileri düzenleme ,kişisel gelişim bahanesiyle SCIENTOLOGY -SECRET gibi oluşumlar modern! insanın zihnine aşılanıyor. Batı bu konuda rahat olduğu için onların yaşamı ve sonrası pek değişmiyor. Ancak insanı Putlaştıran (!!!) bu felsefeler Islam dünyası için tehlikeli. Çünkü önkapıda gösterdikleri misafirperverlik kapılarda ilerledikçe tenperver ve maddiyatçı duygulara doğru değişiyor. Bu konuda Muhammed Bozdağ hocam ile yazışmıştım .Ve Allah razı olsun kendisine anlattığımda uzak durmamı , okuduğu bazı makalelere göre ‘İçeride ilerledikçe kurtulması zor bir oluşum ‘ olduğunu ayrılmak isteyenlerin ‘ölüm’ tehditleri alabildiğini söylemişti.

Çok uzun tuttuğumun farkındayım , hakkınızı helal ediniz.Ancak meselenin önemine binaen uzun tuttum ki , geçtiğimiz yıllarda bu saçmalığa inanan bir arkadaşım vardı. Scientology inancı ve malum medya kültürü Peygamberimize olan inancını kaybettirmişti. NUR’a bir adım yakın olupta ateşe doğru kaçmak ne kadar kötü… Bir İNSAN bir Cihan. Sevgiye Talip Azınlığız,Sonsuzluk Yolcusuyuz biz.Kaybetmeyelim bu NUR’u…
Vesselam…

Etiketler: , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.